Uzun zamandır karikatür yarışmalarında jüri üyelerinin kendi ahbapları arasında dönen “al gülüm ver gülüm” zihniyetini protesto amacıyla yarışmalara katılmayı bırakmıştım. Fakat bir karikatür yarışmasına, jürinin bu alanda yeni sayılabildiklerinden, farklı olduklarını düşündüğümden, bu yarışmaya katıldım..
Katıldığım bu yarışma sonuçları beni gerçekten çok şaşırttı; çünkü hiçbir karikatür yarışmasında bu yaşıma kadar bu denli adaletsizliğe ve adam kayırmaya şahit olmamıştım. Sonuçları görür görmez derhal mesaj atarak benden istenen eserlerimin tarafıma iade edilmesini talep ettim. Cevap olarak, “önemli duyuru: Eserler sergiden sonra iade edilecektir,” dendi. Ben de kendilerine cevap olarak, adalatsizlikle sonuçlanan bu yarışmada eserlerimin sergiye girmeden bana geri yollanmasını istediğimi yazarak gönderdim.
Karşı tarafın pek işine gelmese de tarafıma eserlerimi geri yollayacaklarını yazdılar. Gerçi iki hafta olacak, halen gelen giden yok, orası ayrı, fakat bu tepkiyi vermezsek ve böylesi sus pus boyun bükerek görmezden gelirsek, bu işin sonu gelmeyecektir..
Birincilik ödülü dahil ödüllerin bir çoğunun halen ne anlatmak istediğini ben ve çizer arkadaşlarım anlamış değildir..
En büyük adaletsizlik ise uluslararası bir yarışmada ödül alanların çoğunluğu beldede ikamet eden insanlardan oluşmaktadır. Ben kendilerine “bu jüri ve beldede düzenlenecek olan bu yarışma benim için bitmiştir, artık katılmam” diyerek tepkimi verdim; fakat kendilerine tavsiyem, ilki düzenlenen bu yarışmanın 2.sinde bu eleştirilerimiz dikkate alınmadan, bu şekilde olacak ise, ikinciye duyuruyu “uluslararası” değil de o belde arası karikatür yarışması olarak duyurmalarını tavsiye ederim..
Yeterince kul hakkına girmiş olan bu zihniyete, “kitap” gibi kutsal bir konuyu da bu tarz kendi aralarındaki paslaşmaya alet etmemelerini ikinci defa tavsiye ederim.
Özkan Olcay.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder