6.5.17

Hicabi Demirci: Şimdi Susma Zamanı Değil...

ŞİMDİ SUSMA ZAMANI DEĞİL...
Ulusal ölçekli karikatür yarışmalarında dikkatimi çeken bazı durumları meslektaşlarımla ve kamuoyu ile paylaşmak isterim.
Bazı jüri üyeleri, her nedense kendi şehrinde yapılan yarışmalarda söz konusu şehrin çizerlerine ödül vermeyi gelenek haline getirdiler. İlişkilere dayalı bu ödüller, bu sanatı hiçbir yere götürmeyeceği gibi, bu konuya hevesli gençlere sanatın erdemli yolunun olmadığı mesajını vermektedir....
Yarışma sonrası sosyal medyada paylaşılan ve eyyamcı jüriler yüzünden ödül almayan işleri görünce insanın içi sızlıyor... Karikatürlerin estetiğini, duygusunu, zekasını ve mesajını tartışmamız gerekirken jüri odaklı sonuçları tartışıyor olmamız son derece hazindir. Bu tarz ilişkilerle ödül alanların uluslararası başarılarını da görmek en büyük arzumuzdur.... Ama bilsinler ki oradaki kriterler estetik, desen gücü ve kompozisyon bilgisinin test edildiği gerçek er meydanlarıdır... Sanata, bilime ve spora eyyamcılığı soktuğunuz an ülkenizin özgürlüklerine ve demokrasisine en büyük hançeri saplamış olursunuz..
Belki büyük bir çoğunluğumuz, yarışmaların bu kadar önemsenmesinin manasızlığını sorgulayabilir.. Bu da tartışılabilir bir meseledir. Lakin mizah dergilerinin tek tek kapanmaya ve karikatürün basın sayfalarından hüzünlü bir şekilde ayrılmaya mahkum bırakıldığı bir süreçte, karikatür yarışmalarının, gençlerimiz ve çocuklarımız için öneminin daha da arttığını düşünüyorum. Ulusal ölçekli yarışmalardaki ödüllerin kalitesi, bunun da uluslararası alandaki başarılara zemin hazırlaması çok önemli bir veridir. Jürilerin bu veriyi elinin tersiyle itmeye ve ihanete hakları yoktur. Karikatür vicdanlara seslenen bir sanattır, vicdanları yaralayan değil.
Gözlemlediğim bir başka önemli konu ise şudur:
Son dönemlerde milliyetçi muhafazakar cephenin de bu alanda adını hissetirmek istediğini ve ciddi para ödülleri ile geniş bir yelpazeyi yakalayarak bu süreci devam ettirme çabalarını görmekteyim. Mesleki donanımdan yoksun kişilerin verdiği ödüllerden mutlu olmak, karikatürün doğasına terstir ve acı vericidir... Devrimciliği başkalarına bırakmayan çizerlerin sırf para için muhafazakar milliyetçi yapıdaki bu yarışmalardan ödül alarak bu yarışmaları meşrulaştırdığını görmekteyim. Şunu hatırlatmak isterim: Karikatür sanatı para için sanatını satanlarla uzun süre kol kola yürümemiştir. Yürümez de. Yolumuz bellidir. Turhan Selçuk’ların, Ali Ulvi'lerin, Yalçın Çetin’lerin ve ismini sayamadığım büyük Türk ustalarının yol haritası bizler için kılavuzdur.
Biliyorum ki bu yazıyla birlikte kara listelerdeki yerimi sağlamlaştıracağım.... Bu konuda çıkarı için susanlar için de yazdığımı bilmelerini isterim. Bu sanatla ilgilenmek isteyen çocuklarımıza, oynanan bu oyunları görmeleri ve büyükleri gibi olmamaları için yazdığımı belirtmek isterim...
Sevgilerimle.
Hicabi Demirci.

Hiç yorum yok: