Sanatçı el öpmez, sanatçının eli öpülür.. (M. Kemal ATATÜRK)
Birgün bir sanatçı topluluğu Atatürk'ün elini öpmek ister, Atatürk ise buna karşı çıkar ve sanatçı el öpmez der, ardından biraz durakladıktan sonra "Sanatçı el öpmez, sanatçının eli öpülür" der ve elini öptürmez..
Bu örneği Atatürk'ü çok sevdiğini söyliyen bazı çizerler için veriyorum, çünki tam tersini yapmaktalar..
* Bugün sizler yaşça çok ilerlemiş, çizgice Angel Boliganlarla yarışıyor olabilirsiniz, fakat bence sanatçı olamazsınız; çünki sanatçı el ayak öpmez.
* Bugün siz adalet terazileri çizip her fırsatta adaletten bahsediyor olabilirsiniz, fakat yapılan adaletsizliklere göz yumuyorsanız, bence sanatçı sayılmazsınız; çünki sanatçı adaletsizlik ve menfaat, çıkar gözetmez..
* Bugün sizin tablolarınız milyarlarca dolara satılıyor olabilir, Büyük üstad ve Bu camianın arslanı, hocası olarak biliniyor olabilirsiniz, fakat Çakalların ormanı parselleyip bitirmesine göz yumup seyirci kalıyorsanız bence siz de Sanatçı değilsiniz: sadece iyi bir tüccarsınız..
* Bugün sizler çiziyor olabilirsiniz, fakat bunca eleştirilere, haksızlıklara rağmen susuyor, tepkinizi göstermiyorsanız, bence gözünüz kör, kulağınız sağırdır. Çünki sanatçı cesur yürekli ve haksızlıklar karşısında mücadele edendir.
KARİKATÜRCÜLER DERNEĞİNE GELİNCE...
Ne bekliyorsunuz? Derneğe diyecek hiç bir şeyim yok tabii ki, niye mi?
Çünkü onları oluşturan sizlersiniz, sizler böyle istediniz, onlar da size bunu hazırladı ve sadece size özel öpülecek ellerini uzattı, sizler de öptünüz, yaladınız, yuttunuz.. Tabii tüm üyeler buna dahil değil, dahil olanlar, onlar zaten kendilerini biliyor.. Bu yüzdendir ki benim için sizler sadece bir derneksiniz, sanatçı veya bir karikatürcü değilsiniz, bu değerleri kesinlikle temsil edemezsiniz.
Sanatçı Toplumun gören gözü, işiten kulağıdır, siz dernek biatçileri ise bırakın toplumu, kendilerini ilgilendiren konuları dahi umursamaz olmuş, fakat nerede bir güzellik var ise ona muhalefet eder olmuş, size ne hükümetin toplum yararına çalışmalarından, siz önce kendinizi düzeltin. Gerçi niye düzeltesiniz ki? O zaman rakı masalarında nasıl cebinizi dolduracak, nasıl şişen göbeklerden gömlek düğmelerinizi ilikleyemeyecek hale geleceksiniz? Nasıl al gülüm ver gülüm diyeceksiniz? Gerçi bunlar da birşey mi bayrak üzerinden ticaret yapanlar için?
Bizim en büyük ödülümüz morfinlenmemiş bir beynimiz, satılmamış bir kalemimiz, en önemlisi hayatımızı sürdürebildiğimiz bir onurumuz vardır.. Çünki sanatçı yalakalık olsun diye el ayak öpmez.
Karikatür adına daha kaliteli ve evrensel birşeyler yazmak isterdim fakat sizin TÜRKİYEDE KARİKATÜRÜ AYAKLAR ALTINA DÜŞÜRDÜĞÜNÜZ BU Ortam bunu gerektirdi maalesef..
BİTMEDİ
Bir zamanlar benim de içinde bulunduğum Erdoğan beyin başı çektiği donkişot grubuna gelince;
Bizlere derneğin yapmış olduğu haksızlıklardan bahsettiniz, gel dediniz, geldik. Toplanalım dediniz, toplandık; biz ve samimi çizer arkadaşlar sizin sonuna kadar arkanızda durduk; fakat bence siz samimi değildiniz bunu bugün anladım:
Bir mücadeledir, bugünlerde çizer arkadaşlarım yine derneğin yapmış olduğu haksızlıklara karşı tek başlarına bireysel olarak mücadele ediyorken maalesef bize öncülük etmesi gereken Erdoğan bey bir yorumunda aynen şöyle yazmış: "Bırakın Dernekle uğraşmayı, jürilerle uğraşmayı.. Türkiye'de neler oluyor ona bakın, onları çizin" demiş. Sorarım size: biz kendimizi ilgilendiren asıl haksızlıklara karşı birşey yapamıyorsak TÜRKİYE İÇİN NE YAPABİLİRİZ Kİ? Kaldı ki sizin normalde öncülük etmeniz gerekiyor olması lazımken "bu mücadeleyi bırakın" demiş olmanız, sizin de bu Derneğin, bu oluşumun bir parçası olduğunuzu düşünmemi sağlamaktadır.
Gerçek sanatçı asla pes etmez.
Tek Tememnnim tüm çizer arkadaşlarımın "ben de yazsam ne olur ki" demeden bu haksızlıklara karşı iki üç cümle de olsa katkıda bulunmalarıdır. Bizler hayal kırıklıkları yaşamış olabiliriz; fakat bu işlerin düzelmiyeceği ve ADALETİN GELMİYECEĞİ ANLAMINA GELMEZ.. Yeter ki pes etmiyelim ve unutmayalım ki Karanlığın en yoğun olduğu an sabaha en yakın olan andır.
SAYGILARIMLA.
Özkan Olcay ozkanolcay@hotmail.com 01 Haziran 2013.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder