2.1.09

Ödül avcılığı ve çiğnenen fikrî haklar - Levent Elpen

Ödül avcılığı ve çiğnenen fikrî haklar
Mizah dergilerinin ve karikatüre emek verenlerin örgütlerinin eski işlevlerini yitirmesi ve "kalite" unsurunun giderek yozlaşması yüzünden, bugün, karikatürden bir şekilde geçimini sağlamak zorunda olan çizer, mecburen "ÖDÜL AVCILIĞI"na yönlen(diril)mektedir. Bu durum, karikatür ve mizah sanatında son yıllarda yaşanan yozlaşmayı daha da arttırmaktadır.
Mizahı, sadece sahne şaklabanlığı ve küfürler manzumesi zanneden bir toplumsal yapıya doğru evrildiğimiz şu günlerde, bu yapıya ve mantaliteye ulaşılmasında ucundan kıyısından sorumluluğu olan Türk karikatür (ve mizah) sanatının topyekûn, geçmiş ve günümüzdeki hatalarını, sorgulama vakti, geldi de geçiyor.
Zira, geçmişte, özellikle mizah dergilerinde ve basının bir kısmında, "işlerin baskıya acele yetişmesi" telâşıyla, gözardı edilen sanatsal kaygılar ve etik, bugünkü kangrenleşmiş sorunların baş sebebidir. Şöyle bir dönüp bakacak olursak, bir zamanlar nasıl olsa yabancı mizah ve çizgi roman dergilerini görme şansı bulunmadığına inanılan Türk amatör okur ve çizerlerini kandırırcasına, mizah dergilerimizde çizen anlı şanlı çizerlerimizin, yabancı çizgileri neredeyse hiç bir değişiklik yapmadan aynen, aynı üslupta kullanıp, kendi çizgileri veya üslupları imiş gibi meşhur olduklarına tanık olduk. Ünlü bir mizah dergisine amatör olarak karikatür göstermeye gittiğimizde, bize, bir yabancı çizeri "usta" olarak belirleyip, onun çizgilerini "taklit ederek" bir yerlere gelme tüyosu veren çizgi fukarası "ünlü mizahçılar" gördük. Demek ki, bunlar, o zamanlar, vakayi âdiyeden sayılıyordu ki, bu kadar rahat ve uluorta dillendirilebiliyordu. Sonraları, özellikle 1990'lı yıllarda, bilhassa Heavy Metal gibi yabancı çizgi roman dergilerindeki çizgileri keşfettikçe, anlı şanlı çizgi ustalarımızın, nerelerden nasıl çizgi üslubu "edindiklerini", ağzımız bir karış açık olarak izledik ve gittikçe karikatürden de, mizahtan da uzaklaşmaya başladık.
Oysa karikatürün ve mizahın ele avuca sığmaz muhalif gücü bizi yeniden karikatür ve mizah alanına çekmeye başladığında, kalkıp, bizlere "çizgi sorgulaması" yapanlar çıktı. "Cin Ali çizebiliyor musun" mantığıyla, geçmişte arak üsluplarla köşe dönenler, daha önce sırf bu yüzden uzaklaşanları küçümsemeye başladılar, belki de. Bu arada arakçılığın sınırları genişlemiş, dünya çapına yayılmış ve mizah dergilerindeki rant, dünya çapındaki yarışmalara kaydırılmıştı. Şimdi de, dünyanın bir köşesindeki yarışmaya bilmem hangi tarihte gönderilmiş, dünyanın bilmemneresindeki çizerin karikatürünü nasıl olsa hatırlayan çıkmaz, mantalitesi egemen olmaya başlamıştır. Geçmişin mizah dergisinin mizah ve espri ruhundan yoksun ama arak üslupla çizgi "kuvvetlendiren" rantiyesi, günümüzde karşımıza "ödül avcısı" olarak çıkmaktadır.
Bu durumu, kesinlikle, birbirinden habersiz benzer karikatür yapan çizerlerden ayırmak gereklidir. Evet, karikatürün doğasında, bu vardır. Özellikle toplumsal eleştiriye yönelik konularda, toplumsal içerikten dolayı pek çok benzer konu ve üslup görülebilir. Ancak, şöyle bir dünya yarışma karikatürleri ufku tarandığında, durmadan ve durmadan, "benzer" karikatür üretmiş ve bunu adeta bir kazanç vasıtası yapmış, bu durumdan faydalanmış çizerlerle karşılaştığımızda, "Bu kadar da tesadüf olmaz" dememiz gereklidir. Çünkü birbirinden habersiz çizimlerin bu kadar sıklıkla tekrarlanması, hayra alamet olmadığı gibi, masum bir tesadüf de olamaz.
Elbette, konunun can alıcı noktası, sadece etik kaygılar değil, aynı zamanda, fikrî haklar konusundaki bilinç yoksunluğu olarak görülmelidir. Zira, ülkemiz, özellikle görsel sanatlar alanında, bu meselede oldukça geri bir konumdadır. "Telif"i, sadece mizah dergisi yöneticisinin amatör çizere verdiği üç beş kuruşluk bir sadaka gibi gören anlayış, elbette daha sonra bu tip rahat kazanç alanlarına yönlenmekte bir sakınca görmeyecektir. Fikrî haklara tecavüzün, hem ülkemizde, hem de dünyada önemli ve ağır bir suç teşkil ettiğini, yüklü tazminat miktarlarına konu olduğunu, son yıllarda daha yeni yeni öğreniyoruz. Oysa, 1883'ten beri dünyada, 1910 ve daha sonra 1952'deki yasal düzenlemelerle, ülkemizde, fikrî haklar, ciddi koruma altındadır. Hem sadece edebiyat ve müzik eserleri değil, görsel sanatlara ilişkin eserler de... Oysa, bizim çizer ve görsel tasarımcı milleti, çizdiğini ve tasarladığını bir yere ucuz miktarda "satıp" bir kere eline para geçince, sonrasını gözardı ediyor, ipin ucunu bırakıyor. Bir kere, üretilen eserde, çizerin ve tasarımcının sonsuza kadar hakkı bulunmaktadır. Alacağı ücret, ancak, "belirli bir süre sınırlaması ile eserinin kullanım hakkı karşılığı"dır. Fakat buna karşılık, özellikle, karikatür ve çizgiye yönelik işlerinden alacağı ücretin, "sigortalı çalışmaya" bağlı olması gerektiğini düşünen çok sayıda çizer ve tasarımcı arkadaşımız bulunmaktadır. Böyle düşünenler, ürettikleri eserleri çalıştıkları müessesede kuzu kuzu bırakıp, arkalarına dahi bakmadan zamanı gelince ayrılmakta, maddî ve manevî haklarının peşine düşmemektedirler. Bir edebiyat ve müzik sanatçısına kalsa ortalığa kök söktüreceği durumda, bir görsel sanatçı, her nedense, "Kuzuların Sessizliği"ni oynamaktadır.
Bu durumun belki de en önemli sebebi, görsel sanatlar emekçisinin, bilhassa karikatürcünün (ve mizahçının), genellikle, hemen tamamen görsellik, karikatür ve mizahı, bir meslek olarak yapmaması, başka mesleklerden temel geçimini sağlayarak, görsel sanatları "yan" bir işmiş gibi icra etmesidir. Bu yüzden, görsel sanatlar alanı, bu tipteki çizerler için, "Sadece kaybedilecek bir alan"dır.
Çizer ve tasarımcı da, tıpkı edebiyat ve müzik eseri sahibi gibi, "fikrî mülkiyeti" olan kişidir. Yatımız, katımız, arabamız olmayabilir ama bizim en değerli hazinemiz, ürettiğimiz fikir ve sanat ürünleridir. Bu hazinemizi çok iyi ve dikkatli biçimde korumalı ve başka sanatçı arkadaşlarımızın benzer haklarına aynı saygıyı göstermeliyiz. Çünkü, "Tuz da artık kokmaya başlamıştır"...
Levent Elpen
Not: Bu konuda fikir ve tecrübelerimizi genişletmek için özellikle karikatür sitelerinde bu konunun tartışılmasının iyi olacağını düşünüyorum. Bu itibarla, makaleyi bir tür bildiriye çevirmek, öneri ve görüşleri almak için karikatür sitesi sahibi arkadaşlara çağrıda bulunuyorum. L.E.
Not2: Bu metin, hiç bir çizeri hedef göstermemektedir.
--
http://www.canlandirmacilar.net/
(İlk yayın: 02.01.2009 14:44).

Uluslararası “Otomobil” konulu karikatür e-yarışması (internetten katılım) 2009

Uluslararası “Otomobil” konulu karikatür e-yarışması (internetten katılım) 2009 - İran
İki konuda düzenleniyor:
A - Otomobil (Theme: Car)
B - Geleceğin Otomobili Tasarımı (Theme: Designation of the Future Car)
Sayı: Her konuda en çok 3 eser.
Lütfen .doc formatında kısa sanatsal biyografinizi: soyadı ve adı, tam adres, e-mail, foto ve kısa yaşamöyküsü (surname and first name, address, e-mail address, a photo and CV) ekleyiniz.
Ödüller:
A – Otomobil konulu dalda:
- Birincilik: 2000 €, Andaç ve Onur Mansiyonu
- İkincilik: 1500 €, Andaç ve Onur Mansiyonu
- Üçüncülük: 1000 €, Andaç ve Onur Mansiyonu
- 5 adet Onur Mansiyonu.
B - Geleceğin Otomobili Tasarımı konulu dalda:
- Birincilik: 1500 €, Andaç ve Onur Mansiyonu
- İkincilik: 1000 €, Andaç ve Onur Mansiyonu
- 5 adet Onur Mansiyonu.
Karikatürler cartoonscar@gmail.com e-mail adresine gönderilecek ve 200 dpi çözünürlükte, 1200 Pixel (yatay veya dikey) ve JPG formatında olacaktır (Lütfen Zip veya rar formatında eser göndermeyiniz).
Eserler şu iki sitede yayınlanacaktır: http://www.irancartoon.com/ ve http://www.irancartoon.ir/ .
Eserleri yarışma sitesinde yayınlanan sanatçılara yarışmanın sanal albümü gönderilecektir.
Son katılma: 18 Şubat 2009.
Tel: (+98 21) 22868600 Fax: (+98 21)22846928
Yarışmaya eseri ulaşanlar: http://www.irancartoon.com/100/indexcar.htm

1.1.09

İzmir'den karikatür haberleri, ödüller ve çizerlerimize bir hatırlatma

İZMİR GAZETECİLER CEMİYETİ'NDEN ZAFER GÜVEN VE TUFAN SELÇUK’A ÖDÜL
İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin her yıl düzenlediği Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Yılın Gazetecisi ödülleri düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Karikatür dalında Hürriyet gazetesinden Zafer Güven, Yeni Asır gazetesinden Tufan Selçuk “Yılın Karikatürcüsü” ödülünü aldılar. Saat Kulesi çizerleri İzmir basınındaki çalışmalarını 2009 yılında yeni mizah sayfalarıyla çeşitli gazetelerde sürdürecek.
NASREDDİN HOCA KARADENİZ’DEN GEÇTİ
Saat Kulesi Karikatürcüler Grubu ”Nasrettin Hoca 800 Yaşında” sergisi yıl boyunca ülkemizin doğusundan batısına her yeri dolaştı. Serginin en son durağı Trabzon oldu. Kalabalık bir öğrenci topluluğunun katıldığı sergiyi, Trabzon İl Halk Kütüphanesi Müdürü açtı. 21 Kasım - 22 Aralık tarihlerinde açık kalan sergiye ilgi büyük oldu.

LÜTFÜ ÇAKIN’DAN YENİ KİTAP
Portre çizmek ustalık ister. Bu ustalardan biri de Lütfü Çakın. Uzun yıllar İzmir’de portre çizerliği yapan Çakın, bunları bir kitapta toplamayı düşünüyor. Geçmişten günümüze ustalarımızın yanısıra, günümüz çizerlerini de bu kitabında buluşturacak. Yalnız bir sıkıntısı var. Bazı çizer arkadaşların fotoğraflarını bulamadığından acil göndermenizi istiyor. Çünkü kitabın sonuna varmak üzere. İşte e-mail adresi: lcakin@mynet.com

31.12.08

Yeni Yıl 2009 için gelen yeni kutlama e-kartları

Karikatür Vakfı

Akdağ Saydut

Tan Oral

Pursaklar Belediyesi 2008 Nasrettin Hoca Karikatür Yarışması sonuçlandı

Ankara Pursaklar Belediyesinin Mizah Derneği ile düzenledikleri Nasreddin Hoca Karikatür Yarışması sonuçları açıklandı.
Karikatüristler Turgut Yılmaz, Mehmet Keskinkılıç, Faruk Günindi ve Yüksel Bayram'dan oluşan jürinin 800 kadar eser arasında yorucu yoğun dereceye girenleri belirleme çalışmasından sonra nihayet ödül kazananlar açıklandı.
Yarışmada profesyonellerde ilk üç ve mansiyonlar, özendirmede ise ilk üç ve mansiyon dereceleri belirlendi.
Sonuçlar aşağıdaki şekildedir;
BÜYÜKLER KATEGORİSİ
Birinci : MEHMET ARSLAN (4000 YTL ve Plaket) (Üstte)
İkinci : TALİP DİLBER (2000 YTL ve Plaket)
Üçüncü: FARUK SOYARAT (1000 YTL ve Plaket)
Mansiyon: HİCABİ DEMİRCİ (Plaket)
Mansiyon: ALİ ŞUR (Plaket)
Mansiyon: MURAT YILMAZ (Plaket)
ÖĞRENCİLER KATEGORİSİ
Birinci: YAVUZ GİRGİN (1000 YTL ve Plaket)
İkinci: HATİCE USLU (600 YTL ve Plaket)
Üçüncü: AYŞENUR ÇAKIR (400 YTL ve Plaket)
Mansiyon: ÇAĞLAR ÖZGÜN (Plaket)
Mansiyon: ULAŞ DİNÇ (Plaket)
Mansiyon: UZAY İLKİZ (Plaket)
Dereceye giren çizerlere ödülleri Ocak ayı içerisinde düzenlenecek ödül töreniyle takdim edilecek.
Yarışma ile ilgili açıklama yapan Mizah Derneği Başkanı Ahmet Kesgin, yarışmaya görülmemiş bir katılımın gerçekleştiğini, çok değerli eserler kazandığımızı belirtti.
Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin Nasreddin Hoca yılında başarılı bir yarışma çıkardıkları için iftihar ettiklerini, katılımın yüksekliğinden memnun olduklarını, kültürümüze hizmet eden her türlü faaliyeti her alanda gerçekleştirme azminde olduklarını ifade etti.
Pursaklar Belediyesi Kültür Merkezi Tel: 0312 527 41 00
http://www.pursaklar.bel.tr/
karikaturnasrettin@gmail.com
http://www.mizahdernegi.org/
Tüm kazananlar

30.12.08

Syriacartoon web sitesi uluslararası karikatür sergisi: GAZZE Yanıyor

Syriacartoon web sitesi Uluslararası "Gazze” Sergisi – 2008-2009
Konu: GAZZE Yanıyor
Sayı: En çok 2 karikatür, renkli veya siyah-beyaz.
(kendi arşivinizden daha önce çizdiğiniz 1-2 eser de gönderebilirsiniz)
Boyut: JPEG format 800×600 pixel ve 200 DPI çözünürlük.
Son katılma: 15/1/2009.
Tüm seçilenlere ödül (Sertifika).
İşlerinizi e-mail ile gönderiniz: syriacartoon@gmail.com
Çalışmalara sanatçı foto/çizgi portresi ile kısa yaşamöyküsü (doc format) eklenmelidir.
Katılan eserlerin bazıları broşür ve posterlere basılacak,
ayrıca syriacartoon web sitesinde yayınlanacaktır:
http://www.syriacartoon.com/

29.12.08

"Özgün Karikatür, Dürüst Karikatürcü" için imza kampanyasına katılıyorum

Karikatürcülere…
Son dönemlerde Türk karikatürü adına başarılı çalışmalar yapılmaktaysa da, özellikle “benzer” karikatür konusunda bu başarılara gölge düşürecek örnekleri çokça görmekteyiz. Ne yazık ki, karikatür ve karikatürcüleri ilgilendiren birçok konuda olduğu gibi bu konudaki çalışmalara yaklaşımda da karikatürcüler arasında görüş birliği sağlanamamakta. Öyle ki; bazı karikatürcüler bu çalışmaları desteklerken, bazıları da bu uygulamayı “karikatür hafiyeliği” olarak değerlendirmekte. Bizler bu konudaki eleştiri oklarına sadece karikatürcülerin hedef olmaması gerektiğini, öncelikle jürileri oluşturan karikatürcülerin de bu konuda üzerlerine düşen görevleri yapmalarını bekliyoruz. Jürilerin Türk ve dünya karikatürüyle yakından ilgilenen, deneyimli ve usta kalemlerden oluşmasını ve ödüllerin belirlenmesinde daha dikkatli olmalarını, “çizer kayırma”malarını bekliyoruz.
Geçtiğimiz günlerde sonuçlanan “2008 İzoder Ulusal Karikatür Yarışması”nda 2.lik ödülünü kazanan karikatürün bir benzerinin, yine 2006 yılında düzenlenen İzoder yarışmasına katılan ve albüme alınan karikatürler arasında olduğu belirlendi. Birçok karikatürcü tarafından değerlendirmenin yarışma şartnamesine aykırı olduğu yönünde itiraz yapıldığı halde, İzoder yönetim kurulu (ve tabii ki jüri) aldığı son kararla sonucun değişmeyeceğini itirazda bulunanlara mail yoluyla bildirdi. Bizler, aşağıda sunduğumuz benzeşen karikatürlerin yarışma şartnamesine aykırı olduğunu düşünüyoruz. İzoder’in konuyla ilgili yarışma şartnamesindeki 2. maddeyi de hatırlatalım isterseniz:
“Madde 2: Yarışmaya katılacak karikatürler, daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış, ödül almamış ve özgün olmalıdır. Yarışmada dereceye giren eserlerin kopya olduğu veya önceden ödül aldığı sonradan anlaşıldığı takdirde, verilen ödül 10 gün içinde İZODER’e iade edilir. Bu durumda, değerlendirmede bu eserden sonra en yüksek oyu almış olan eser ödülü almaya hak kazanır. Bu husus ayrıca basın ve diğer yollarla kamuoyuna da duyurulur.“
Yukarıda yayınlanan maddede de açıkça görüldüğü gibi 2.lik ödülü kazanan karikatürün „özgünlüğü“ kanımızca ortadan kalkmış bulunmaktadır. Karikatürün benzeri 2006 yılında, yine aynı yarışmada bir başka çizer tarafından çizilmiştir. Bizler, son dönemlerin en çok tartışılan konusuna jürilerin gereken önemi vermediğini ve ödülün geri alınmamakla, şartnamenin açıkça ihlal edildiğini ve kararın, bunu sistematik olarak uygulayan kötü niyetli çizerleri de cesaretlendirdiğini düşünmekteyiz.
İkincilik ödülü kazanan karikatürle benzerine „rastlantı“ diyerek aklayan jüri kararına itiraz ediyor, kendi hazırladığı şartnamesine uymayan İzoder yarışmasını da protesto ediyoruz. Ve, karikatürcüleri bundan sonra düzenlenecek „İzoder“ yarışmalarına katılmamaya çağırıyoruz. Amacımız, kopya-çalıntı karikatürlere, emek hırsızlığına ve tutarsız kararlarıyla haksız kazanca fırsat tanıyan jürilere „dur“ demektir.
Bu bildirinin, bir kişiyi ya da kurumu karalama kampanyası olmaktan öte, „karikatür üzerinden yapılan bir aymazlığın kamuoyuna objektif sunumu“ olarak değerlendirilmesini önemle vurgulamak istiyoruz. Ayrıca, bu çabalarımızın, bildiriye katılmayarak, sessiz veya tepkisiz kalan karikatürcü dostlarımızın da kişisel emeklerine katkı sağlaması en büyük dileğimizdir.
„Bana dokunmayan yılan, bin yıl yaşasın“ demiyor, "Türk karikatürünü dünya karikatüründe daha da önemli bir konuma getirelim" diyorsanız… Benzerliklere sadece „rastlantı“ demiyor, “bu kadarına da pes“ diyorsanız… „Jüridir, ne yaptığını bilir“ demiyor, „Ahbap-Çavuş“ jürilerine hayır!“ diyorsanız…
BiZE iMZALARINIZLA KATILIN!“
NOT: Şu ana kadar imza kampanyasına katılan karikatürcülerin listesini görmek için TIKLAYINIZ
Bildiriyi destekleyenler bu listeye dahil edilecektir. Bildiriyi okuyup onaylayanlar donquichotte@gmx.net adresine başvurarak, isimlerini yazdırabilirler..
KONUYLA iLGiLi LiNKLER: http://www.donquichotte.at/_file_/bildiriveimzalar.doc http://www.donquichotte.at/_file_/mg-similars.jpg


28.12.08

İzmir'de Murteza Albayrak karikatür sergisi: Kadınlar da Sokakta Yürümek İster

Kadınlar da Sokakta Yürümek İster adlı Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programı Projesi kapsamında gerçekleştirilen Murteza Albayrak'ın "Kadınlar da Sokakta Yürümek İster" adlı karikatür sergisi Dokuz Eylül Üniversitesi Özdemir Nutku Sahnesinin fuayesinde 30.12.2008 günü saat 18.00'de açılacaktır.
Danışmanlar: Prof. Dr. Semih Çelenk, Öğretim Görevlisi Abdullah Uyan, Renkli Etek Grubu yasal temsilcisi Esra Akbaş.

26.12.08