İtalyan Yalan Akademisi (Accademia Bugia) tarafından bu yıl 42.si düzenlenen İtalyan Yalancılık Şampiyonası karikatür yarışması sonuçlandı. Bir iki yıl öncesine kadar ulusal ölçekte yapılan etkinliğe İtalya dışından bir şekilde gönderilen eserlerin tazyiki, uluslararası planda da birkaç onursal ödül verilmesini sağladı. Sonunda, iki yıldır, epey kısıtlı tutarak, bunu şartnameye de eklediler: "Bir yabancı çizere uluslararası yalancı ödülü verilecektir" diyorlar, fakat ulusal katılımın üç dört katını bulan yabancı katılım karşısında uluslararası ödül sayısı giderek artıyor; tabii bu gelen eserlerin çoğunu da kasabalarında keyifle sergiliyor ve izliyorlar. Sonuçta, Akademi, yalancılık şampiyonluğunu İtalyanlara özgü kalacak şekilde koruyor ve ödüllendiriyor; ancak dünya çizerlerinin bu yöndeki büyük çabasını da görmezden gelmeyip abartı/atmasyon ustalarının hakkını teslim ediyor.
Bu yıl "
Hava ve İklim Değişikliği" konusunda yapılan yarışmada tüm ödüller eskiden beri onursal mahiyette, katılım da internetten yapılabildiği için neredeyse tümüyle sanal bir etkinlik içindesiniz yani. Bu tür yarışmaların duyurusunu yapmaya ben yetişemiyorum, diğer daha ciddiye alınan, ödülleri törenle verip albüm çıkaran ve seçilenlere yollayan yarışmalara öncelik veriyorum. Öte yandan, son dönemde, özellikle Çin'de peş peşe duyurulan internet katılımlı sergi etkinliklerinde sonradan altın, gümüş, bronz ödüller verildiği de açıklanıyor, fakat bunların çoğu sanal ya da basılı (ve bazan postada haşat olmuş) sertifikalardan öteye geçmiyor. Katılan/Kazanan çizerlere/eserlere sözümüz olamaz tabii ki, ancak özellikle telif/yayın hakkı konusunda şeffaflık eksikliğine dikkat çekmek isterim. Basında eser mahiyette yer bulabilen karikatür sanatı, internet üzerinden varoluş savaşı veriyor, fakat sadece veriyor; yoksa çizilen eserlerin anlamı, vurgusu, mesajı üzerinde duran pek yok, varsa yoksa bir ödül, elhamdülillah, yarabbi şükür.
Bu Yalan Akademisi'nin yarışmasını son bahsettiklerimden saymak doğru olur mu bilemiyorum, çünkü daha temelden sanatın özündeki uydurma/yaratma ögesini, "yalan"ı, yani sanal olanı ön plana çıkararak büyük bir ciddiyet vurgusu yapılmış oluyor aslında; öte yandan uluslararası çizerlerin eserlerini bedava toplayıp nerelerde nasıl kullandığı (ne türlü telif / kazanç sağladığı) belirsiz bir etkinlik değil: köyün sokaklarında sergi yapıyorlar, bir çeşit festival işte. Sanırım, ulusal planda dereceye girenlere, Pinokyo'nun burnunu andıran bir uzantısı bulunan, köydeki çan kulesinin bir heykelciğini de andaç olarak takdim ediyorlar.
Bu seneki en yalancı çizerleri şöyle sıralandırmış Sergio Cavallerin başkanlığındaki jüri:
Lucio Trojano: En Yalancı İtalyan Altın Ödülü
Gianfranco Tartaglia: En Yalancı İtalyan Gümüş Ödülü
Sergio Tessarolo: En Yalancı İtalyan Bronz Ödülü
Leonardo Magliacano: En Yalancı İtalyan Pitillo Halk Ödülü.
Marco De Angelis, Luca Ricciarelli, Leonardo Zaza, Emilio Guazzone: En Yalancı İtalyan Mansiyon Ödülü
Heibat Ahmadi (İran): En Yalancı Uluslararası Çizer Altın Ödülü
Aleksei Kivokurtsev: En Yalancı Uluslararası Çizer Gümüş Ödülü
Halit Kurtulmuş Aytoslu (Türkiye): En Yalancı Uluslararası Çizer Bronz Ödülü
(Yukarıda).
(Bunlar öyle bir yerlerde yazıldığı gibi "broşür ödülü" filan değil; insan yazdığını önce bir kendisi okumalı değil mi!).
Alireza Pakdel (İran), Ba Bilig (Çin), Darko Drljevic (Karadağ), Erdoğan Başol (Türkiye), Hüseyin Çakmak (Kıbrıs), Igor Lukyanchenko (Ukrayna), Jitet Koustana (Endonezya), Mozhdeh Malek Oghli (İran), Olivier Siersma (Hollanda), Orhan Öztürk (Türkiye), Raed Khalil (Suriye), Roman Kubek (Çekya), Santiago Cornejo (Arjantin), Steffen Jahsnowski-Herschel (Almanya), Yoemnis Batista Del Toro (Küba): En Yalancı Uluslararası Çizer Onur Mansiyonu Ödülü.