(Facebook'ta) Karikatürcüler derneğinin resmi logosunu kullanan "Karder" benim ödülümü benzer kategorisinde değerlendirerek rahmetli arkadaşımız "Ahmet Erkanlı’yı sevgiyle anıyoruz" başlığı ile vermeyi uygun görmüş.. Almış olduğum sayısız ödüllere, yayınladığım 3 karikatür kitabına sayfalarında asla yer vermeyen Dernek ve temsilcilerinin bu davranışını manidar bulmaktayım..
İçeride yatan tutuklu çizerlerle ilgili korkusundan tepki koyamayan sözde karikatürcülerin basın ve ifade özgürlüğü konulu karikatürlerle ilgili söyleyecek en ufak bir sözü olamaz. Olmamalıdır. Yazılı olmayan adalet ve vicdan bunu gerektirir.
Bu haberin, aynı sayfada neredeyse eş zamanlı yayınlanan karikatürcü arkadaşımız Ertan Aydın’ın vefat haberinden daha çok ilgi çekmesi ve yorum alması söz konusu gözlerin ne kadar kör, vicdanların ne kadar kapalı olduğunun da bir göstergesidir. Benzer karikatürler bir karikatürcünün hayatından daha önemlidir çünkü..
Şimdi gelelim her iki karikatürde ortak görsel metaforların oluşturduğu yorum farklılıklarına.
Karikatürde aynı görsel metaforlar farklı şeyler söyleyebilirler. Bu da karikatür sanatının zenginliğini gösterir.
Ahmet Erkanlı üstadımızın çizdiği karikatürde, yüz ifadesinde iktidardan KORKAN, SADE bir vatandaşın, gazeteyi (gazeteleri) kendisine siper yapması sonucu toplumun ve bireyin korunacağı tek limanın BASIN olduğunun bilgisini almaktayız...
"Eflatun Nuri" yarışmasında İkincilik ödülünü alan karikatürümdeki kişi sade bir vatandaş değil, gazetecinin ta kendisidir...
Yazdığı yazı yüzünden iktidarın gücüyle girdiği savaşta yazdıklarına sahip çıkan ve KORKUSUZCA iktidarın zırhını parçalayan, bunun için bedel ödemeye hazır, yandaş olmayan bir basın temsilcisini görmekteyiz...
Birbirinden çok farklı şeyler söyleyen bu iki karikatürü yayınlayan "Karder" temsilcisini, ilkokullarda verdiğim görsel okuma etkinliklerine davet ediyorum. Karikatürlerdeki detayları inceleyerek karikatür sanatının zenginliğini öğrenmiş olur... Korkmasın.. Öğrenmenin yaşı yoktur çünkü...
Hicabi Demirci.