57. Uluslararası Knokke-Heist Altın Şapka Karikatür Festivali 2018, Belçika
Yarışmacılar 18 yaşın üzerinde olmalıdır.
Tanım: Karikatür, mizahi bir resimdir. Ünlü bir kişinin portresi olabileceği gibi, gerçek bir durumun parodisi ya da salt komik bir durumun tasviri dahi olabilir. Tek bir sahneden, tek bir imgeden oluşabileceği gibi birkaç aşamalı bir bant karikatür halinde de çizilebilir. Canlandırma (animasyon) çalışmalar kabul edilmeyecektir.
Konu: Serbest.
Sayı: En çok 5 eser. Siyah-beyaz veya renkli. Eserler dijital tekniklerle üretilmiş de olabilir. Karikatürler yazısız, hiç ödül almamış ve Belçika’da sergilenmemiş olmalı, katlanmadan yollanmalıdır. Camlı, çerçeveli, paspartulu eserler yarışmaya kabul edilmez.
Telif hakkı: Katılımcılar, eserlerinin etkinliği tanıtım amaçlı (albüm, poster, takvim, vb) kullanımına izin vermiş sayılır.
Tüm katılan eserler, düzenleyen kuruluşun mülkiyetine geçer.
Özgünlük ve Sorumluluk: Eserlerin orijinal fikir sorumluluğu çizerine aittir. Olası kopya ve çalıntı iddialarının muhatabı çizerin kendisidir.
Katılım:
a. Orijital karikatür gönderimi: Yarışma sitesindeki katılım formu mutlaka doldurulup elektronik olarak yollanmalı; ayrıca çıktısı alınarak eser(ler)le birlikte postalanmalıdır.
Boyut: En az 21 x 30 (A4), en fazla 30 x 42 cm (A3). (Kenarlarda sergi paspartusuna uygunluk için 2 cm. boşluk bırakılabilir.) Her eserin arka yüzünde sanatçı soyadı (NAAM), adı (FOORNAAM) ve adresi (ADDRESS) bulunmalı.
b. Dijital karikatür gönderimi: Dijital eser katılımı için, yarışma sitesindeki katılım formu mutlaka doldurulup eser dosyaları eklenmelidir. Dosyalar en az 2480 x 3500 piksel (A4, 300 dpi çözünürlük) ve JPG, JPEG, EPS, PSD, PDF veya TIF formatta olmalıdır. Her dosya en fazla 5 MB olabilir.
Seçilen eserler sergi için paspartu edilecektir.
Ödüller: 5000; 2000; 1000 Avro. Ödül töreni için uçakla ulaşım + (bir gece) konaklama; sergiyi izleyenlerin oylarıyla belirlenen (ancak ertesi yıl takdim edilen) Halk Ödülü 500 Avro. Nakit ödüllerden yasal kesinti yapılır.
Albüm: Seçilenlere albüm yollanıyor.
Son katılma: 31.12.2017
Adres: Cultural centre Knokke-Heist vzw
Maxim Willemspad 1 , 8300 Knokke-Heist BELGIUM
Tel: +32 50 63 04 30
cartoonfestival@knokke-heist.be
www.cartoonfestival.be.
23.9.17
21.9.17
Makedonya'dan çizerlerimize uluslararası ödüller
Makedonya'da "Gavrilo Romanovich Derzhavin" Uluslararası Slavik Üniversitesi tarafından organize edilen 1. Uluslararası Mizah, Karikatür ve Aforizma Yarışması "Ben, Itar Pejo" 2017 sonuçları üç gün önce açıklandı. Balkanların Nasreddin Hoca'sı Hitar Petar / Itar Pejo konulu veya Serbest konuda karikatürlerin kabul edildiği etkinlikte, Türkiye'den Mehmet Kahraman'ın çalışması Üçüncülük Ödülü'ne değer görüldü (Yukarıda). Bugün paylaşılan bir açıklamada ise özel ödül verilen karikatürcülerin isimleri yer aldı. Buna göre, Avusturya, Avustralya, Bulgaristan, Hırvatistan, Ukrayna(2) ve Makedonya'dan diğer yedi çizerle birlikte Türkiye'den Erdoğan Başol Özel Ödül kazandı (Aşağıda).
20.9.17
2. Çukurova Karikatür Festivali 17-18 Kasım’da Adana’da gerçekleşecek
2. Çukurova Karikatür Festivali 17-18 Kasım’da Adana’da gerçekleşecek
Festival kapsamında yapılacak karikatür yarışmasında 16 yaş üstü kategoride birinciye 4.000TL, ikinciye 2.000TL, üçüncüye 1.000TL para ödülü verilecektir.10-15 yaş kategorisinde ilk üçe giren çizerlere Wacom marka Çizim Tableti ve Tan Oral’ın bir karikatür kitabı hediye edilecektir.
Son katılım tarihi 16.10.2017 olan yarışmanın detaylarını öğrenmek için https://goo.gl/pMnnm3 adresini ziyaret ediniz.
Festival programıyla ilgili detaylı bilgiler Facebook sayfamızda paylaşılacaktır;
https://www.facebook.com/AdanaKarikaturOkulu/
Haber: Mehmet Saygın.
19.9.17
11. Urziceni Uluslararası Karikatür E-Yarışması 2017, Romanya
Düzenleyenler:
Urziceni Belediyesi Kültür Evi
Urziceni Belediyesi
BestCARTOONS.net sitesi
Tüm çizerlere açık bir yarışma.
Konular (Theme ): Serbest (Free Theme) ve "Gençlikten Yaşlılığa" (The Theme - From Youth to Old Age).
Ödüller: 500, 300, 150 Avro; 10 adet Mükemmellik Ödülü.
Tüm kazananlara Özel Onur Diploması ve BestCARTOONS.net sitesinde sergi sayfası verilecektir.
Sonuçlar açıklandıktan sonraki 2 hafta içerisinde, ödül kazanan eserin orijinali yarışma adresine sağlam şekilde ulaştırılmak gerekmektedir.
Nakit ödüller Urziceni'de veya vergisi/masrafı düşülmek şartıyla banka yoluyla ödenecektir.
Sayı: İki bölümde ayrı ayrı en çok 6 (toplam 12) yazısız eser.
Katılımcı biyografisi eklenmelidir.
Orijinalden taranmış / Dijital olarak üretilmiş eserler 300 DPI, RGB renk, JPG format ve herbiri en fazla 2 MB büyüklükte dosya olarak şu adrese yollanmalıdır: graficcontesturziceni@gmail.com
(Dosya adında sırayla katılımcının soyadı - ülkesi - eserin İngilizce ismi yer almalıdır).
Gönderilen eserler muhtemel benzerlik/kopya/çalıntı itirazları için Urziceni 2017 websitesinde yayınlanacaktır. İtiraz haklı bulunursa, o esere ödül verilmez. Sonuçlar aynı sitede yayınlanacaktır.
Katılımcı, eserinin etkinlik tanıtımında ve BestCARTOONS.net sitesinde kullanılıp yayınlanmasına izin vermiş sayılır.
Son katılma: 22 Kasım 2017.
Ek bilgi için e-mail: graficcontesturziceni@gmail.com.
Nicolae PETRACHE, Urziceni Kültür Evi Genel Müdürü.
(Kaynak: caricaturque).
Urziceni Belediyesi Kültür Evi
Urziceni Belediyesi
BestCARTOONS.net sitesi
Tüm çizerlere açık bir yarışma.
Konular (Theme ): Serbest (Free Theme) ve "Gençlikten Yaşlılığa" (The Theme - From Youth to Old Age).
Ödüller: 500, 300, 150 Avro; 10 adet Mükemmellik Ödülü.
Tüm kazananlara Özel Onur Diploması ve BestCARTOONS.net sitesinde sergi sayfası verilecektir.
Sonuçlar açıklandıktan sonraki 2 hafta içerisinde, ödül kazanan eserin orijinali yarışma adresine sağlam şekilde ulaştırılmak gerekmektedir.
Nakit ödüller Urziceni'de veya vergisi/masrafı düşülmek şartıyla banka yoluyla ödenecektir.
Sayı: İki bölümde ayrı ayrı en çok 6 (toplam 12) yazısız eser.
Katılımcı biyografisi eklenmelidir.
Orijinalden taranmış / Dijital olarak üretilmiş eserler 300 DPI, RGB renk, JPG format ve herbiri en fazla 2 MB büyüklükte dosya olarak şu adrese yollanmalıdır: graficcontesturziceni@gmail.com
(Dosya adında sırayla katılımcının soyadı - ülkesi - eserin İngilizce ismi yer almalıdır).
Gönderilen eserler muhtemel benzerlik/kopya/çalıntı itirazları için Urziceni 2017 websitesinde yayınlanacaktır. İtiraz haklı bulunursa, o esere ödül verilmez. Sonuçlar aynı sitede yayınlanacaktır.
Katılımcı, eserinin etkinlik tanıtımında ve BestCARTOONS.net sitesinde kullanılıp yayınlanmasına izin vermiş sayılır.
Son katılma: 22 Kasım 2017.
Ek bilgi için e-mail: graficcontesturziceni@gmail.com.
Nicolae PETRACHE, Urziceni Kültür Evi Genel Müdürü.
(Kaynak: caricaturque).
18.9.17
İnsan Hakları için Mémorial de Caen Uluslararası Karikatür Ödülleri 2018, Fransa
1. İnsan Hakları İçin Uluslararası Karikatür Ödülü yarışmasını düzenleyenler, Mémorial de Caen (Esplanade du Général Eisenhower, CS 55026, 14050 Caen cedex 4, France) kuruluşu ile United Sketches for Freedom (Esplanade du Général Eisenhower, CS 55026, 14050 Caen cedex 4, France) derneğidir.
ÖDÜLÜN AMACI
2. İnsan haklarını savunmaya çizgisini hasreden basın karikatürcüleri bu şartname uyarınca eserlerini göndererek katılmaya davet edilmektedir. Konu (theme): İnsan Haklarını Savunmak (defending human rights).
KİM ve NASIL KATILABİLİR?
3. Başvuru 11 Eylül 2017'de başlar.
4. Tüm dünya çizerleri başvuruda bulunarak katılmaya davetlidir.
5. Her çizer en fazla 2 eser gönderebilir. Gönderilecek bu eser(ler), dijital formatta ve şu özelliklerde olmalıdır: En az 300 DPI (minimum) çözünürlük, A4 [21 x 29.7 cm] veya A3 [29.7 x 42 cm] boyut. Karikatürler, bir insan hakları ihlâlini eleştirmelidir.
6. Çizerler, eserleriyle birlikte, Fransızca veya İngilizce olarak kısa biyografi (300 harf) ve foto veya çizgi portrelerini göndermelidir.
7. Karikatürler 30 Kasım 2017 saat 24:00'e kadar yalnızca şu adrese gönderilmelidir: prixmemorial@unitedsketches.org
FİNALİSTLER
8. Jüri, 20 Aralık 2017 tarihine kadar finalist karikatürleri seçecektir. Bir çizerin sadece bir eseri seçilebilir. Seçilen çizerlere e-mail ile haber verilecek ve isimleri fotoğraflı olarak Mémorial de Caen ve United Sketches for Freedom websitelerinde yayınlanacaktır.
9. Dört ödül verilecektir: İnsan Hakları İçin Mémorial de Caen Uluslararası Karikatür Ödülü, Siné Ödülü, Halk Ödülü, Genç Yurttaş Ödülü.
ÖDÜLLERİN BELİRLENMESİ
10. Ocak ayında, finalist karikatürler sosyal medyada yayınlanacaktır. Mémorial de Caen facebook sayfasına üye olanlar, Halk Ödülü için oylamaya davet edilecektir.
11. Etkinlikte görev alan veya Speeches for the Defence lisesinde okuyan gençlerden Genç Yurttaş Ödülü için oylama talep edilecektir.
12. İnsan Hakları İçin Mémorial de Caen Uluslararası Karikatür Ödülü'nün verileceği eseri, resmi bir jüri belirleyecektir.
13. Siné Ödülü'nün verileceği eseri, Catherine Siné başkanlığında bir jüri seçecektir.
ÖDÜLLER
14. İnsan Hakları İçin Mémorial de Caen Uluslararası Karikatür Ödülü 3,000 Avro.
15. Siné Ödülü 1,000 Avro.
16. Halk Ödülü 1,000 Avro.
17. Genç Yurttaş Ödülü 1,000 Avro. United Sketches tarafından ödenecektir.
18. Ödül kazanmayan finalist karikatür çizerlerine Mémorial de Caen kuruluşu tarafından 150 Avro ödül yollanacaktır.
19. Ödül kazananların resmi duyurusu, 26-28 Ocak 2017 tarihlerinde gerçekleştirilecek Speeches for the Defence etkinliği çerçevesinde yapılacaktır.
Çizerler, eserlerinin, düzenleyen kuruluş tarafından, basında ve sosyal medyada yayınlanmasını kabul etmiş sayılır. Çizerler, ayrıca, eserlerinin, diğer Mémorial de Caen İnsan Hakları Ödülleri tanıtımı için kullanılmasını da kabul etmiş sayılacaktır.
20. Fransız veri koruma yasası uyarınca, kişisel bilgilerinize erişim ve düzeltme yapma hakkınız vardır.
Kaynak: unitedsketches.
ÖDÜLÜN AMACI
2. İnsan haklarını savunmaya çizgisini hasreden basın karikatürcüleri bu şartname uyarınca eserlerini göndererek katılmaya davet edilmektedir. Konu (theme): İnsan Haklarını Savunmak (defending human rights).
KİM ve NASIL KATILABİLİR?
3. Başvuru 11 Eylül 2017'de başlar.
4. Tüm dünya çizerleri başvuruda bulunarak katılmaya davetlidir.
5. Her çizer en fazla 2 eser gönderebilir. Gönderilecek bu eser(ler), dijital formatta ve şu özelliklerde olmalıdır: En az 300 DPI (minimum) çözünürlük, A4 [21 x 29.7 cm] veya A3 [29.7 x 42 cm] boyut. Karikatürler, bir insan hakları ihlâlini eleştirmelidir.
6. Çizerler, eserleriyle birlikte, Fransızca veya İngilizce olarak kısa biyografi (300 harf) ve foto veya çizgi portrelerini göndermelidir.
7. Karikatürler 30 Kasım 2017 saat 24:00'e kadar yalnızca şu adrese gönderilmelidir: prixmemorial@unitedsketches.org
FİNALİSTLER
8. Jüri, 20 Aralık 2017 tarihine kadar finalist karikatürleri seçecektir. Bir çizerin sadece bir eseri seçilebilir. Seçilen çizerlere e-mail ile haber verilecek ve isimleri fotoğraflı olarak Mémorial de Caen ve United Sketches for Freedom websitelerinde yayınlanacaktır.
9. Dört ödül verilecektir: İnsan Hakları İçin Mémorial de Caen Uluslararası Karikatür Ödülü, Siné Ödülü, Halk Ödülü, Genç Yurttaş Ödülü.
ÖDÜLLERİN BELİRLENMESİ
10. Ocak ayında, finalist karikatürler sosyal medyada yayınlanacaktır. Mémorial de Caen facebook sayfasına üye olanlar, Halk Ödülü için oylamaya davet edilecektir.
11. Etkinlikte görev alan veya Speeches for the Defence lisesinde okuyan gençlerden Genç Yurttaş Ödülü için oylama talep edilecektir.
12. İnsan Hakları İçin Mémorial de Caen Uluslararası Karikatür Ödülü'nün verileceği eseri, resmi bir jüri belirleyecektir.
13. Siné Ödülü'nün verileceği eseri, Catherine Siné başkanlığında bir jüri seçecektir.
ÖDÜLLER
14. İnsan Hakları İçin Mémorial de Caen Uluslararası Karikatür Ödülü 3,000 Avro.
15. Siné Ödülü 1,000 Avro.
16. Halk Ödülü 1,000 Avro.
17. Genç Yurttaş Ödülü 1,000 Avro. United Sketches tarafından ödenecektir.
18. Ödül kazanmayan finalist karikatür çizerlerine Mémorial de Caen kuruluşu tarafından 150 Avro ödül yollanacaktır.
19. Ödül kazananların resmi duyurusu, 26-28 Ocak 2017 tarihlerinde gerçekleştirilecek Speeches for the Defence etkinliği çerçevesinde yapılacaktır.
Çizerler, eserlerinin, düzenleyen kuruluş tarafından, basında ve sosyal medyada yayınlanmasını kabul etmiş sayılır. Çizerler, ayrıca, eserlerinin, diğer Mémorial de Caen İnsan Hakları Ödülleri tanıtımı için kullanılmasını da kabul etmiş sayılacaktır.
20. Fransız veri koruma yasası uyarınca, kişisel bilgilerinize erişim ve düzeltme yapma hakkınız vardır.
Kaynak: unitedsketches.
17.9.17
Niçin Yarışmadan Yana Değiliz? / Oğuz Aral
NİÇİN YARIŞMADAN YANA DEĞİLİZ?
Karikatür yarışmaları konusunda yıllardır sürekli mektup almaktayım… Yarışmalara katılmak isteyenler adres ve tarih sormakta ya da yarışma düzenleyenler yarışmalarının duyurulmasını istemekteler. Sizin de bildiğiniz veya fark ettiğiniz gibi Gırgır, karikatür yarışmaları ile ilgili çağrı ve haberleri yayınlamamaktadır. Bu konuda gelen mektupların çokluğu yüzünden, bu davranışımızın nedenini açıklamak gereğini duydum. Karikatür yarışmaları ile ilgili düşüncelerimi kısaca yazmaya çalışacağım…
Karikatür, baskı makinelerinin yaşamımıza girmesi ile kişiliğe kavuşmuş bir sanattır. Yani çoğaltılıp geniş kitlelere ulaşabilmesi, karikatürü, aranan ve gerek duyulan önemli bir sanat haline getirmiştir. Eskiden ressamların sadece eskiz defterlerinin sayfaları arasına sıkışıp kalmış mizahi resimler, çoğaltılıp halka ulaşmaya başlayınca öz ve biçim değişmiştir. Giderek halkın sorunları doğrultusunda bir konu ve anlatım gelişimi göstermiştir. Böylece, ressamların soylu bir kişiyi gizlice hicvetmek için çizdiği resimler gün ışığına çıkmıştır. Sürekli güzel ve idealci bir anlayış içinde dinsel resimler yapmak zorunda olan eski ressamların bu gerçek dışı güzelliklerden içine baygınlık gelmesi sonucunda çizdiği "Alaycı çirkinleştirmeler" basılmaya başlayınca karikatür, ayrı bir sanat haline gelmiştir.
Karikatür, eskiden mizah duygusu olan ressamlar tarafından çizilirdi. Gazete ve dergiler çoğalınca ressamların yerini "Karikatürcü" dediğimiz daha değişik bir çizer tipi aldı. Bunlar mizah taşıyan bir fikri abartılmış resimlerle çizmek yerine değişik bir karikatür dili oluşturdular.
Fakat karikatürcüler, geniş kitleler için sanat yapan bir çok kişi gibi seçkinler, "Elit tabaka" tarafından küçümsendiler. Aslında toplumda bir azınlık olan seçkinler için kitlelerin anlayıp sevdiği tür sanatların bir değeri ve güzelliği olamazdı. Olmamalıydı da… Çünkü seçkinler azınlık oldukları halde sanat konusundaki iktidarlarını sürdürmek zorundaydılar. Varolma nedenleri buna bağlıydı (Seçkin ile aydını birbirine karıştırmamak gerekir).
Böylece, karikatür gibi, sinema gibi hızla çoğaltılabilen ve geniş kitlelere ulaşabilen sanatları küçümsediler. İktidarlarını yürüttükleri sırça köşklere sokmadılar.
Bu sürekli küçümseme, karikatürcü denen kişi üstünde giderek aşağılık duygusu uyandırmaya başladı. Halk tarafından kolay algılanabilirliğin ve beğenilmenin "Banal" bayağı bir iş olduğuna inanmaya başladılar.
Seçkin beğenisi, "Ölümsüzlük" ve "Kalıcı olma" gibi bir takım resim değerlendirmeleriyle edebiyat ölçülerini karikatüre de uygulamıştı… Bu değer ölçüleri, karikatürcüyü, sokaklarda gezen gazete ve dergi sayfalarından, yavaş yavaş resmin mekanı olan sergi salonlarının duvarlarına itmeye başladı.
Bir yandan da karikatür çizerleri hızla çoğaldığı için yayınlanabilme olanağı azalıyordu. Bu durum da dünyada sergiciliğe akımı hızlandırdı.
Karikatürün sokaktan kapalı salonlara dönmesi, karikatürden oldum olası rahatsız olan bazı güçlerin işine geldi. Vurucu gücü büyük ve ele avuca sığmayan bir kitle sanatını EVCİLLEŞTİRMEK fırsatını kaçırmadılar. Belli bir tür karikatür anlayışını ödüllendirerek o anlayışı özendirdiler. Kitle iletişim araçlarının çoğuna da hakim oldukları için (Bilhassa TV) o anlayışın geniş propagandasını yaptılar. Böylece evcilleşmiş bir karikatür türünü tek ve mutlak karikatür anlayışı olarak kitlelere pompalamaya başladılar. Seçkinliğe heveslenmiş küçük gruplar üzerinde etkili oldular. Kişilik bocalaması içinde bulunan yarı aydın kesimde hiç olmazsa kafa bulandırdılar. Hele, kitleler tarafından beğenilmeyen karikatürcü türü içinde fedakar militanlar bile buldular.
Önce masum bir "Turistik karikatür şenliği" gibi başlayan bu tür yarışmalardan iki örnek verirsem, ne demek istediğim, sanırım daha iyi anlaşılacak…
Birincisi, Kanada'da Koka Kola şirketinin desteklediği 5000 dolar ödüllü bir yarışmanın Türkiye'deki izdüşümü… Adı Sedat Simavi Karikatür Yarışması… (Sedat Simavi'nin adını bu yarışmanın dışında tutuyorum. Çünkü, çıkardığı, Kurtuluş Savaşımızı destekleyen Güleryüz Mizah Dergisi'yle, yıllarca sürdürdüğü Karikatür Dergisi'yle ve çizdiği zaman için hiciv taşıyan karikatürleriyle, Türk mizahına katkısını saygı ile anmak görevimdir…)
İşte bu yarışmanın geçen yılki katılma şartnamesinde şöyle bir koşul vardı: Yarışmaya katılacak karikatürler politik ve ahlak dışı olmayacaktır.
Yani yarışmayı düzenleyenler, politika yapmak ile ahlaksızlık yapmayı eş anlamlı olarak görüyordu. Yani politik bir karikatürle, bir fuhuş karikatürü terazinin aynı kefesindeydi ve çok ayıptı. Böylece nasıl bir karikatür türünün kurumlaştırılmak istendiği ortaya çıkıyor.
Ödül de Türk parası değil, 5000 Amerikan Dolarıydı… Diğer uluslararası karikatür yarışmalarının yapıldığı İtalya'da liret, Japonya'da yen, Yugoslavya'da dinar, Belçika'da frank ödül olarak verilirken Türkiye'de neden dolar oluyormuş? Çünkü dolar yemini duyunca ünlü şanlı karikatürcülerin yarışmaya katılacağını sanır… Oysa birçok yabancı karikatürcü, değil dolar, ödül pırlanta bile olsa lotarya oynamaktan çoktan vazgeçmiştir. Garanti parayı görmeden, pazarlıkta kesişmeden, yarışmaya filan katılmazlar.
İkinci örneğimizin çağrı mektubu, şu anda önümde duruyor. Bu yarışma, Bulgaristan'ın Gabrova kasabasında kurulan Mizah Evi'nde yapılıyor. Tanıtım için güzel baskılı bir de albüm göndermişler. Albümde, bugüne kadar yarışmaya katılan karikatürler, fotoğraflar ve heykeller var. Hepsi de çok güzel yapıtlar. Zaten Mizah Evi girişimi çok güzel ve yararlı bir girişim. Ama gönderdikleri mektupta bir bölüm var ki, yenilir yutulur cinsten değil. Diyorlar ki: Sayın Yayın Müdürü… Sizin aranızda da bir yarışma açtık. Bizim yarışmamızı yayınında en güzel tanıtan yayın sorumlusunu bu şenliğimize davet edeceğiz. Ona özel ödül verip 5 gün bedava konuk edeceğiz…
İşte benim böyle yemleri midem kaldırmaz. Mizah adına yapılmış güzel bir davranışı ve mizaha verilen emeği tanıtmayı zaten görev sayarım. Ama işin dibine lotaryalı bir rüşvetcik kondu mu görevimi bile yapamam… Böyle propagandalı, çıkarlı işler, elimi durdurur. Gabrova'ya gitmek istersem, kalkar giderim. Param varsa 5 değil, 15 gün kalırım, kime ne?
İşte bu mektup da bir başka "Yarışma düzenleme zihniyetini" açıklıyor. Böyle düzenleyici kurnazlıkları da benim fena halde midemi bulandırıyor. Böylesine nedenler yüzünden Gırgır'da yarışma duyurularına yer vermiyoruz. Sergiler can baş üstüne… Ama Gırgır'ı, yarışma denen, amacının, seçiminin ne olduğu belirli ya da belirsiz hiçbir karikatür koşusuna bulaştırmamaya kararlıyız.
Ayrıca birçok faydasına rağmen, kişi olarak yarışma denen "Karikatür spekülasyonuna" da karşıyım. Her yarışmada bir kaç kazanan varsa bir sürü de kaybeden var demektir. Buna kim karar verecek? Hangi anlayışa ve hangi teraziye göre?.. Bir tek karikatür seçicisinin halk olduğuna inanıyorum. Beğenirse bakar, beğenmezse bir daha bakmaz. Karikatürcünün tek ödülü de aldığı telif ücreti ve halka ulaşabilmenin sevincidir.
Yeri geldiği için Türkiye'de pıtırak gibi çoğalan karikatür yarışmalarından da söz etmek isterim.
Karikatür, tekrar halk arasında sevilen bir sanat olalı beri adını duyurmak isteyen her kişi ve kuruluş şıpınişi karikatür yarışması düzenler oldu. Dergilerden bankalara, sigorta şirketlerinden reklamcılara kadar yarışma düzenleyen düzenleyene… Eh, son yıllarda nasıl olsa karikatürcü de bollaştı… Gelsin bir yarışma, yağsın karikatürler… Onlara düşen de, artık değişmez bir takım haline getirilmiş 5-6 karikatürcüyü çağırıp "Haydi bize azıcık birinci, ikinci, üçüncü seçin" demek oluyor. Kazanana da biraz bin lira, kupa bardak, tabak dağıtıp, gazete ve dergi haberi haline gelip kurumlaştıklarını "Tescil" ettiriyorlar.
Hatta bu yarışmaların öylesine "Şaşkınca" düzenlenmiş olanları var ki, insan ne düşüneceğini şaşırıyor. Çünkü karikatür gönderen yarışmacıdan bir de üstüne para istiyorlar. Bu paraları toplayıp kazananlara vereceklermiş. Çünkü yarışmayı düzenleyenlerin ödül olarak verecekleri paraları yokmuş. Yani karikatüre yeni başlayan bir yarışmacı, parasını bile bile kaptıracak. Çünkü acemi bir çizgiyle kazanma şansı, piyango bileti alan bir vatandaş kadar bile yok… Bankerlik gibi bir şey…
Ben, ülkemizdeki bu yarışmalardan çoğunun, aslında iyi niyetle fakat üstünde az düşünülerek yapıldığına inanıyorum… Biraz düşünülse, yarışmaların asıl amacı olan "Karikatür sanatına" hizmet, genç karikatürcüyü yüreklendirme işinin gerçekleşmeyeceğini görürüz. Tersine, karikatür ve karikatürcü, moda olan bir reklam malzemesi olarak kullanılmaktadır. "Emek değil, lotaryacılık felsefesi" yüceltilmektedir.
Yarışmaların hep sevimsiz yanlarından söz ettik. Biz, sadece Gırgır olarak, yarışmalara neden yer vermediğimizi, ilişkimiz olmasın diye özen gösterdiğimizi anlatmak istedik. Kendimizce ırak durmak için geçerli sebeplere değindik… Bu yarışmaların iyi yönü hiç mi yok, hiç mi faydasını görmedik?
Önce, yarışmalara katılan veya ödül kazanan yüzlerce karikatürcümüzü, yarışmalarla ilgili düşüncelerimizin dışında tutuyoruz. Bu düşüncelerimiz, sadece yarışmaların yapısı ve nedenleri ile ilgilidir. Yoksa, emek verip durduk yerde bir güzellik yaratan kişi için sadece "Saygın" sözcüğü kullanılmalıdır… İster yarışmaya versin emeğini, ister, gazeteye… O, kendi seçimidir… Aslolan yaratıcı emeğidir…
Yarışmaların faydasından söz ettik. Kısaca sıralamaya çalışalım:
- Karikatürün gazete ve dergilerden dışlandığı zamanlarda karikatürcülerimizin dış ülkelerde kazandıkları yüzlerce ödül, karikatür sanatının sürekliliğini sağlamıştır.
- Ulusça dış ülkelerden başarılara çok önem verdiğimiz için karikatür sanatı toplumumuzda saygınlık kazanmıştır. Bir futbol maçındaki galibiyete bile muhtaç hale getirilmiş halkımız için kazanılan ödüller, gurur ve moral nedeni olmuştur… Halk, kazanan karikatürü görmemiş olsa bile "Bizde karikatür sanatı var" demiştir.
- Çizerin içine dönüklüğü kırılmış, uluslararası görgü alışverişi başlamıştır… Etkilenme sonucu karikatürümüze daha değişik anlatım biçimleri gelmiş, bu anlayış, bir çok gelişmeyi başlatmış, gazete ve dergi tekniklerine göre çizilen karikatürler, değişik süsleme teknikleri, renkli çalışmalar ve afiş anlatımlarıyla zenginleşmiştir.
- Yarışma sırasında açılan sergiler, karikatürün asıl amacı olan kitlelere ulaşmayı sağlamıştır. Bir Türk karikatürünü gazete veya dergisinde göremeyen bir Finli, sergide görmüştür. Ya da bir Türk, Macar karikatürüyle tanışmıştır… Bu görme alışverişi de halkların mizah içindeki birlikteliğini ve kardeşliğini sağlamaya çalışan önemli bir olaydır.
- Bazı yarışmalardan sonra yayınlanan albümler, belge olarak karikatür sanatına fayda getirmiştir.
- Ödüller, genç karikatürcüleri heveslendirmiş, karikatür yayınlama olanağı bulamayan karikatürcüleri yüreklendirmiştir. Böylece karikatürden kopmamasını sağlamıştır.
Herhalde aklımıza gelmeyen daha birçok yararı olan bu yarışmalara katılmayın ya da katılın diye yazmadım ben bu yazıyı… Sadece ısrarlı mektuplarınız üstüne neden yarışma adresi vermediğimizi, neden kazanan veya kaybedenleri duyurmadığımızı anlatmak istedim. Gırgır'ın Türk karikatürü üzerinde etkisi çok büyük olduğu kadar, sorumluluğu da çok büyük. Bu sorumluluk içinde "Yarışma" sorumluluğunu taşımak istemiyoruz. Ama karikatür anlayışı bir tane değil, belki de bin tanedir. Biz, yarışma karikatürü yapmaya çalışmıyoruz.
Sergilere canı gönülden evet… Fakat yarışmalara inanmıyorum. Bu, benim çok kişisel bir düşüncem. İnanmadığım bir işi de kendim, başkasına öğütleyemem.
OĞUZ ARAL
GIRGIR, 11 Kasım 1984.
(Bu yazı k-grubu'ndan alınmıştır. Grupta paylaşan: Levent Elpen).
Karikatür yarışmaları konusunda yıllardır sürekli mektup almaktayım… Yarışmalara katılmak isteyenler adres ve tarih sormakta ya da yarışma düzenleyenler yarışmalarının duyurulmasını istemekteler. Sizin de bildiğiniz veya fark ettiğiniz gibi Gırgır, karikatür yarışmaları ile ilgili çağrı ve haberleri yayınlamamaktadır. Bu konuda gelen mektupların çokluğu yüzünden, bu davranışımızın nedenini açıklamak gereğini duydum. Karikatür yarışmaları ile ilgili düşüncelerimi kısaca yazmaya çalışacağım…
Karikatür, baskı makinelerinin yaşamımıza girmesi ile kişiliğe kavuşmuş bir sanattır. Yani çoğaltılıp geniş kitlelere ulaşabilmesi, karikatürü, aranan ve gerek duyulan önemli bir sanat haline getirmiştir. Eskiden ressamların sadece eskiz defterlerinin sayfaları arasına sıkışıp kalmış mizahi resimler, çoğaltılıp halka ulaşmaya başlayınca öz ve biçim değişmiştir. Giderek halkın sorunları doğrultusunda bir konu ve anlatım gelişimi göstermiştir. Böylece, ressamların soylu bir kişiyi gizlice hicvetmek için çizdiği resimler gün ışığına çıkmıştır. Sürekli güzel ve idealci bir anlayış içinde dinsel resimler yapmak zorunda olan eski ressamların bu gerçek dışı güzelliklerden içine baygınlık gelmesi sonucunda çizdiği "Alaycı çirkinleştirmeler" basılmaya başlayınca karikatür, ayrı bir sanat haline gelmiştir.
Karikatür, eskiden mizah duygusu olan ressamlar tarafından çizilirdi. Gazete ve dergiler çoğalınca ressamların yerini "Karikatürcü" dediğimiz daha değişik bir çizer tipi aldı. Bunlar mizah taşıyan bir fikri abartılmış resimlerle çizmek yerine değişik bir karikatür dili oluşturdular.
Fakat karikatürcüler, geniş kitleler için sanat yapan bir çok kişi gibi seçkinler, "Elit tabaka" tarafından küçümsendiler. Aslında toplumda bir azınlık olan seçkinler için kitlelerin anlayıp sevdiği tür sanatların bir değeri ve güzelliği olamazdı. Olmamalıydı da… Çünkü seçkinler azınlık oldukları halde sanat konusundaki iktidarlarını sürdürmek zorundaydılar. Varolma nedenleri buna bağlıydı (Seçkin ile aydını birbirine karıştırmamak gerekir).
Böylece, karikatür gibi, sinema gibi hızla çoğaltılabilen ve geniş kitlelere ulaşabilen sanatları küçümsediler. İktidarlarını yürüttükleri sırça köşklere sokmadılar.
Bu sürekli küçümseme, karikatürcü denen kişi üstünde giderek aşağılık duygusu uyandırmaya başladı. Halk tarafından kolay algılanabilirliğin ve beğenilmenin "Banal" bayağı bir iş olduğuna inanmaya başladılar.
Seçkin beğenisi, "Ölümsüzlük" ve "Kalıcı olma" gibi bir takım resim değerlendirmeleriyle edebiyat ölçülerini karikatüre de uygulamıştı… Bu değer ölçüleri, karikatürcüyü, sokaklarda gezen gazete ve dergi sayfalarından, yavaş yavaş resmin mekanı olan sergi salonlarının duvarlarına itmeye başladı.
Bir yandan da karikatür çizerleri hızla çoğaldığı için yayınlanabilme olanağı azalıyordu. Bu durum da dünyada sergiciliğe akımı hızlandırdı.
Karikatürün sokaktan kapalı salonlara dönmesi, karikatürden oldum olası rahatsız olan bazı güçlerin işine geldi. Vurucu gücü büyük ve ele avuca sığmayan bir kitle sanatını EVCİLLEŞTİRMEK fırsatını kaçırmadılar. Belli bir tür karikatür anlayışını ödüllendirerek o anlayışı özendirdiler. Kitle iletişim araçlarının çoğuna da hakim oldukları için (Bilhassa TV) o anlayışın geniş propagandasını yaptılar. Böylece evcilleşmiş bir karikatür türünü tek ve mutlak karikatür anlayışı olarak kitlelere pompalamaya başladılar. Seçkinliğe heveslenmiş küçük gruplar üzerinde etkili oldular. Kişilik bocalaması içinde bulunan yarı aydın kesimde hiç olmazsa kafa bulandırdılar. Hele, kitleler tarafından beğenilmeyen karikatürcü türü içinde fedakar militanlar bile buldular.
Önce masum bir "Turistik karikatür şenliği" gibi başlayan bu tür yarışmalardan iki örnek verirsem, ne demek istediğim, sanırım daha iyi anlaşılacak…
Birincisi, Kanada'da Koka Kola şirketinin desteklediği 5000 dolar ödüllü bir yarışmanın Türkiye'deki izdüşümü… Adı Sedat Simavi Karikatür Yarışması… (Sedat Simavi'nin adını bu yarışmanın dışında tutuyorum. Çünkü, çıkardığı, Kurtuluş Savaşımızı destekleyen Güleryüz Mizah Dergisi'yle, yıllarca sürdürdüğü Karikatür Dergisi'yle ve çizdiği zaman için hiciv taşıyan karikatürleriyle, Türk mizahına katkısını saygı ile anmak görevimdir…)
İşte bu yarışmanın geçen yılki katılma şartnamesinde şöyle bir koşul vardı: Yarışmaya katılacak karikatürler politik ve ahlak dışı olmayacaktır.
Yani yarışmayı düzenleyenler, politika yapmak ile ahlaksızlık yapmayı eş anlamlı olarak görüyordu. Yani politik bir karikatürle, bir fuhuş karikatürü terazinin aynı kefesindeydi ve çok ayıptı. Böylece nasıl bir karikatür türünün kurumlaştırılmak istendiği ortaya çıkıyor.
Ödül de Türk parası değil, 5000 Amerikan Dolarıydı… Diğer uluslararası karikatür yarışmalarının yapıldığı İtalya'da liret, Japonya'da yen, Yugoslavya'da dinar, Belçika'da frank ödül olarak verilirken Türkiye'de neden dolar oluyormuş? Çünkü dolar yemini duyunca ünlü şanlı karikatürcülerin yarışmaya katılacağını sanır… Oysa birçok yabancı karikatürcü, değil dolar, ödül pırlanta bile olsa lotarya oynamaktan çoktan vazgeçmiştir. Garanti parayı görmeden, pazarlıkta kesişmeden, yarışmaya filan katılmazlar.
İkinci örneğimizin çağrı mektubu, şu anda önümde duruyor. Bu yarışma, Bulgaristan'ın Gabrova kasabasında kurulan Mizah Evi'nde yapılıyor. Tanıtım için güzel baskılı bir de albüm göndermişler. Albümde, bugüne kadar yarışmaya katılan karikatürler, fotoğraflar ve heykeller var. Hepsi de çok güzel yapıtlar. Zaten Mizah Evi girişimi çok güzel ve yararlı bir girişim. Ama gönderdikleri mektupta bir bölüm var ki, yenilir yutulur cinsten değil. Diyorlar ki: Sayın Yayın Müdürü… Sizin aranızda da bir yarışma açtık. Bizim yarışmamızı yayınında en güzel tanıtan yayın sorumlusunu bu şenliğimize davet edeceğiz. Ona özel ödül verip 5 gün bedava konuk edeceğiz…
İşte benim böyle yemleri midem kaldırmaz. Mizah adına yapılmış güzel bir davranışı ve mizaha verilen emeği tanıtmayı zaten görev sayarım. Ama işin dibine lotaryalı bir rüşvetcik kondu mu görevimi bile yapamam… Böyle propagandalı, çıkarlı işler, elimi durdurur. Gabrova'ya gitmek istersem, kalkar giderim. Param varsa 5 değil, 15 gün kalırım, kime ne?
İşte bu mektup da bir başka "Yarışma düzenleme zihniyetini" açıklıyor. Böyle düzenleyici kurnazlıkları da benim fena halde midemi bulandırıyor. Böylesine nedenler yüzünden Gırgır'da yarışma duyurularına yer vermiyoruz. Sergiler can baş üstüne… Ama Gırgır'ı, yarışma denen, amacının, seçiminin ne olduğu belirli ya da belirsiz hiçbir karikatür koşusuna bulaştırmamaya kararlıyız.
Ayrıca birçok faydasına rağmen, kişi olarak yarışma denen "Karikatür spekülasyonuna" da karşıyım. Her yarışmada bir kaç kazanan varsa bir sürü de kaybeden var demektir. Buna kim karar verecek? Hangi anlayışa ve hangi teraziye göre?.. Bir tek karikatür seçicisinin halk olduğuna inanıyorum. Beğenirse bakar, beğenmezse bir daha bakmaz. Karikatürcünün tek ödülü de aldığı telif ücreti ve halka ulaşabilmenin sevincidir.
Yeri geldiği için Türkiye'de pıtırak gibi çoğalan karikatür yarışmalarından da söz etmek isterim.
Karikatür, tekrar halk arasında sevilen bir sanat olalı beri adını duyurmak isteyen her kişi ve kuruluş şıpınişi karikatür yarışması düzenler oldu. Dergilerden bankalara, sigorta şirketlerinden reklamcılara kadar yarışma düzenleyen düzenleyene… Eh, son yıllarda nasıl olsa karikatürcü de bollaştı… Gelsin bir yarışma, yağsın karikatürler… Onlara düşen de, artık değişmez bir takım haline getirilmiş 5-6 karikatürcüyü çağırıp "Haydi bize azıcık birinci, ikinci, üçüncü seçin" demek oluyor. Kazanana da biraz bin lira, kupa bardak, tabak dağıtıp, gazete ve dergi haberi haline gelip kurumlaştıklarını "Tescil" ettiriyorlar.
Hatta bu yarışmaların öylesine "Şaşkınca" düzenlenmiş olanları var ki, insan ne düşüneceğini şaşırıyor. Çünkü karikatür gönderen yarışmacıdan bir de üstüne para istiyorlar. Bu paraları toplayıp kazananlara vereceklermiş. Çünkü yarışmayı düzenleyenlerin ödül olarak verecekleri paraları yokmuş. Yani karikatüre yeni başlayan bir yarışmacı, parasını bile bile kaptıracak. Çünkü acemi bir çizgiyle kazanma şansı, piyango bileti alan bir vatandaş kadar bile yok… Bankerlik gibi bir şey…
Ben, ülkemizdeki bu yarışmalardan çoğunun, aslında iyi niyetle fakat üstünde az düşünülerek yapıldığına inanıyorum… Biraz düşünülse, yarışmaların asıl amacı olan "Karikatür sanatına" hizmet, genç karikatürcüyü yüreklendirme işinin gerçekleşmeyeceğini görürüz. Tersine, karikatür ve karikatürcü, moda olan bir reklam malzemesi olarak kullanılmaktadır. "Emek değil, lotaryacılık felsefesi" yüceltilmektedir.
Yarışmaların hep sevimsiz yanlarından söz ettik. Biz, sadece Gırgır olarak, yarışmalara neden yer vermediğimizi, ilişkimiz olmasın diye özen gösterdiğimizi anlatmak istedik. Kendimizce ırak durmak için geçerli sebeplere değindik… Bu yarışmaların iyi yönü hiç mi yok, hiç mi faydasını görmedik?
Önce, yarışmalara katılan veya ödül kazanan yüzlerce karikatürcümüzü, yarışmalarla ilgili düşüncelerimizin dışında tutuyoruz. Bu düşüncelerimiz, sadece yarışmaların yapısı ve nedenleri ile ilgilidir. Yoksa, emek verip durduk yerde bir güzellik yaratan kişi için sadece "Saygın" sözcüğü kullanılmalıdır… İster yarışmaya versin emeğini, ister, gazeteye… O, kendi seçimidir… Aslolan yaratıcı emeğidir…
Yarışmaların faydasından söz ettik. Kısaca sıralamaya çalışalım:
- Karikatürün gazete ve dergilerden dışlandığı zamanlarda karikatürcülerimizin dış ülkelerde kazandıkları yüzlerce ödül, karikatür sanatının sürekliliğini sağlamıştır.
- Ulusça dış ülkelerden başarılara çok önem verdiğimiz için karikatür sanatı toplumumuzda saygınlık kazanmıştır. Bir futbol maçındaki galibiyete bile muhtaç hale getirilmiş halkımız için kazanılan ödüller, gurur ve moral nedeni olmuştur… Halk, kazanan karikatürü görmemiş olsa bile "Bizde karikatür sanatı var" demiştir.
- Çizerin içine dönüklüğü kırılmış, uluslararası görgü alışverişi başlamıştır… Etkilenme sonucu karikatürümüze daha değişik anlatım biçimleri gelmiş, bu anlayış, bir çok gelişmeyi başlatmış, gazete ve dergi tekniklerine göre çizilen karikatürler, değişik süsleme teknikleri, renkli çalışmalar ve afiş anlatımlarıyla zenginleşmiştir.
- Yarışma sırasında açılan sergiler, karikatürün asıl amacı olan kitlelere ulaşmayı sağlamıştır. Bir Türk karikatürünü gazete veya dergisinde göremeyen bir Finli, sergide görmüştür. Ya da bir Türk, Macar karikatürüyle tanışmıştır… Bu görme alışverişi de halkların mizah içindeki birlikteliğini ve kardeşliğini sağlamaya çalışan önemli bir olaydır.
- Bazı yarışmalardan sonra yayınlanan albümler, belge olarak karikatür sanatına fayda getirmiştir.
- Ödüller, genç karikatürcüleri heveslendirmiş, karikatür yayınlama olanağı bulamayan karikatürcüleri yüreklendirmiştir. Böylece karikatürden kopmamasını sağlamıştır.
Herhalde aklımıza gelmeyen daha birçok yararı olan bu yarışmalara katılmayın ya da katılın diye yazmadım ben bu yazıyı… Sadece ısrarlı mektuplarınız üstüne neden yarışma adresi vermediğimizi, neden kazanan veya kaybedenleri duyurmadığımızı anlatmak istedim. Gırgır'ın Türk karikatürü üzerinde etkisi çok büyük olduğu kadar, sorumluluğu da çok büyük. Bu sorumluluk içinde "Yarışma" sorumluluğunu taşımak istemiyoruz. Ama karikatür anlayışı bir tane değil, belki de bin tanedir. Biz, yarışma karikatürü yapmaya çalışmıyoruz.
Sergilere canı gönülden evet… Fakat yarışmalara inanmıyorum. Bu, benim çok kişisel bir düşüncem. İnanmadığım bir işi de kendim, başkasına öğütleyemem.
OĞUZ ARAL
GIRGIR, 11 Kasım 1984.
(Bu yazı k-grubu'ndan alınmıştır. Grupta paylaşan: Levent Elpen).
2017 Altın Zeytin Mizah Hizmet Ödülleri Belirlendi (Basın Bildirisi)
Nidai Güngördü (Düzenleme Kurulu Onursal Başkanı)
Sonuçları Açıkladı...
ALTIN ZEYTİN MİZAH HİZMET ÖDÜLLERİ BELİRLENDİ
“2017 Altın Zeytin Mizah Hizmet Ödülleri”ni kazananlar şu şekilde belirlendi: Harid Fedai (Mizahi Araştırma ve Mizahi Şiir); Mehmet Ertuğ (Gölge Oyunu); Memduh Ener (Mizahi Şiir); Güner Pir (Karikatür); Necmi Astam (Karikatür); Türk ve Dünya Karikatür Sanatı’na Katkıları Nedeni ile Türkiye’den Tan Oral ve Nezih Danyal.
(17 Eylül 2017 – Girne) Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü’nün onursal başkanlığında, Girne Belediyesi ile Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği temsilcilerinden oluşan “Uluslararası Zeytin Karikatürleri Festivali Düzenleme Komitesi”nin aldığı karar doğrultusunda, bu yıldan başlamak üzere, Kıbrıs Türk Mizah Kültürü’ne ve Dünya Karikatür Sanatı’na geçmişte veya günümüzde önemli katkılar sağlayan kişilere verilecek olan “2017 Altın Zeytin Mizah Hizmet Ödülleri”nin sahipleri belirlendi.
Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü’nün onursal başkanlığında, Musa Kayra, M. Serhan Gazioğlu, Derman Atik, Mustafa C. Azizoğlu ve Hüseyin Çakmak’tan oluşan Uluslararası Zeytin Karikatürleri Festivali Düzenleme Komitesi Üyeleri’nin yaptığı değerlendirme toplantısında, “2017 Altın Zeytin Mizah Hizmet Ödülleri”ni kazananlar şu şekilde belirlendi: Harid Fedai (Mizahi Araştırma ve Mizahi Şiir); Mehmet Ertuğ (Gölge Oyunu); Memduh Ener (Mizahi Şiir); Güner Pir (Karikatür); Necmi Astam (Karikatür); Türk ve Dünya Karikatür Sanatı’na katkıları nedeni ile Türkiye’den Tan Oral ve Nezih Danyal.
2017 Altın Zeytin Mizah Hizmet Ödülleri, 16. Zeytin Festivali kapsamında, 08 Ekim 2017 tarihinde, saat: 19.00’da, Girne’ye bağlı Zeytinlik köyünde gerçekleştirilecek 6. Uluslararası Zeytin Karikatürleri Yarışması ödül töreninde verilecektir.
Sanatçılara sunulacak ödüller “Altın Zeytin Heykeli” ile “Ödül Diploması”ndan oluşacaktır.
KIBRIS TÜRK KARİKATÜRCÜLER DERNEĞİ YÖNETİM KURULU.
Harid Fedai (Mizahi Araştırma ve Mizahi Şiir)
Mehmet Ertuğ (Gölge Oyunu)
Memduh Ener (Mizahi Şiir)
Güner Pir (Karikatür)
Necmi Astam (Karikatür)
Tan Oral (Karikatür)
Nezih Danyal (Karikatür).
13.9.17
Karikatürist İrfan Ünalan'ın yeni kitabı: Pespare
Bugün adresime ulaşan "Pespare", karikatürist İrfan Ünalan'ın yeni kitabı. Daha önce çıkardığı karikatür albümlerinde olduğu gibi, "emperyalizmi ironik bir dille eleştiren konuları" ele almayı sürdüren Ünalan, bu kitabına bazı sanat dostları ve öğrencilerinin yorumlarını, sergi afişleri ve fotoğraflarını da alarak hoş bir derleme oluşturmuş. Geçen Ağustos ayında Sokak Kitapları Yayıncılık (www.sokakkitaplari.com.tr) tarafından birinci baskısı yapılan kitap, herhalde yorum ve çizim için boş bırakılan son birkaç sayfayla birlikte toplam 64 sayfa. 13.5x21 cm ölçülerindeki albüm, siyah-beyaz olarak hazırlanmış. Ege mavisi kapaklı bu güzel eserini imzalayıp gönderen değerli çizer İrfan Ünalan'a çok teşekkür ediyorum. Yeni sergilerde görüşmek dileğiyle Ünalan'ın websitesini not etmek isterim: www.irfanunalan.com.
8.9.17
İzmir'de Eflatun Nuri Karikatür Yarışması tanıtım ve duyurusu için basın toplantısı
Özgür basın çizgilerle anlatılacak
Konak Belediyesi ile İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) bu yıl ilki düzenlenecek ulusal karikatür yarışması için işbirliği yaptı. Türkiye'nin önemli çizerlerinden merhum Eflatun Nuri'nin adını taşıyan Konak Eflatun Nuri Ulusal Karikatür Yarışması’nın tanıtım ve duyurusu Konak Belediyesi’nin Alsancak’taki Neşe ve Karikatür Müzesi’nde düzenlenen basın toplantısı ile yapıldı. Toplantıya Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Tayfur Göçmenoğlu, Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreter Yardımcısı Karikatürist Sadık Pala ile Konak Belediyesi Başkan Yardımcısı Eser Atak ve çizerler katıldı.NEFES ALMA ALANI YARATIYORUZ
Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, 2008 yılında vefat eden Usta çizer Eflatun Nuri anısına düzenledikleri yarışmanın konusunun ‘İfade ve Basın Özgürlüğü’ olarak belirlendiğini söyledi. Türkiye'de bugün karikatür sanatına ve eleştiriye büyük bir tahammülsüzlük olduğunu dile getiren Başkan Pekdaş, “Basının üstünde bu kadar çok baskının olduğu dönemlerde bizim nefes alma alanları yaratmamız lazım. Bu yarışma da bir nefes alma alanı” dedi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti ile yapılan işbirliğinden duyduğu memnuniyeti de sözlerine ekleyen Pekdaş, yarışma aracılığıyla Türkiye’nin en sorunlu alanı olan ifade ve basın özgürlüğü konusunda, söz söyleme ve karikatür çizme özgürlüğünü yaratacaklarını söyledi. Pekdaş, “Bugün Türkiye’de baskıların şahikasını yaşıyorsak eğer, İzmir’den bir karşı çıkış göstermeliyiz. Biz ifade özgürlüğüne, sanata ve karikatüre sahip çıkıyoruz, onlar için alanlar yaratıyoruz. Bu cesareti birlikte göstereceğimize inanıyoruz” diye konuştu.
KARİKATÜRÜ İZMİR’E SİNDİRECEĞİZ
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen de yaptığı konuşmaya Konak Belediyesi'ne ve Başkan Pekdaş'a vermiş olduğu desteklerden ötürü teşekkür ederek başladı. Dikmen, “Türkiye’de basın özgürlüğüne dair en büyük sıkıntıların yaşandığı dönemde bu yarışmanın düzenleniyor olmasını çok anlamlı buluyoruz. Aslında gerçeği yüzümüze bir tokat atarcasına vuran karikatürdür. İzmir’de İzmirli karikatür sanatçılarını yetiştirmiş birisidir Eflatun Nuri. Türk Karikatür sanatına da çok önemli katkıları olan bir isim. Böyle bir yarışmayı İzmir’in yaşamına katmak, İzmir’de yeni bir enerji, sinerji oluşturmak için elimizden geleni yapacağız. Karikatürü İzmir’e sindireceğiz” dedi.
YARIŞMAYA HER YAŞTAN ÇİZER KATILABİLECEK
Usta çizerin adını taşıyan yarışmaya Türkiye’deki tüm amatör ve profesyonel çizerler katılabilecek. Yarışmacıların en fazla üç eser ile yer alabileceği yarışmanın başvuruları 13 Kasım 2017 Pazartesi günü saat 17.30’da sona erecek. Katılımcıların bu tarihe kadar eserlerini Konak Belediyesi’nin şartnamede belirtilen yazışma adresine elden ya da posta ile ulaştırmaları gerekiyor. A4 boyutunda gönderilecek ve çizim tekniği serbest olan karikatürler daha önce başka bir yarışmaya katılmış olabilir ancak ödül almamış olması şartı aranıyor. Bilgisayar ortamında hazırlanan eserlerin çıktılarında sanatçının ıslak imzasının bulunması zorunlu tutuluyor. Yarışma karikatürlerinden seçilen eserler belirlenen sanat galerilerinde sergilenecek ve bir albümde toplanacak.
ÖDÜL TÖRENİ ARALIK AYINDA
20 Kasım 2017 Pazartesi günü sonuçlarının açıklanması planlanan yarışmanın seçici kurul üyeleri arasında Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen’in yanı sıra, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Tayfur Göçmenoğlu, Leman Dergisi Karikatüristi Behiç Pek, Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreter Yardımcısı Karikatürist Sadık Pala, Karikatürist Zafer Güven, Karikatürist Mustafa Yıldız, Karikatürist Ömer Çam, Karikatürist Tufan Selçuk, Gazeteci Yaşar Aksoy yer alıyor. Jüri değerlendirmesinin ardından dereceye giren karikatüristler ödüllerini Aralık ayının ilk haftalarında düzenlenecek gecede alacak.
10 ÖDÜL VERİLECEK
Konak 1. Eflatun Nuri Ulusal Karikatür Yarışması’nda dereceye girenlere plaketin yanı sıra para ödülü de verilecek. Yarışma şartnamesine göre birincilik ödülü 5 bin TL, ikincilik ödülü 3 bin TL, üçüncülük ödülü ise 2 bin TL olarak belirlendi. Ayrıca Konak Belediyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti özel ödüllerinin yanı sıra üç yarışmacıya bin TL başarı ödülü verilecek. Jüri Özel Ödülü’nü kazanan yarışmacı ise 750 TL ödül alacak. Ödüllerden biri ulusal veya yerel gazetelerde yayımlanmış konu ile bağlantılı karikatüre verilecek. Yarışmayla ilgili detaylı bilgi ve yarışma şartnamesi Konak Belediyesi’nin www.konak.bel.tr uzantılı resmi internet sitesinde yer alıyor.
EFLATUN NURİ KİMDİR?
Asıl ismi Adil Nuri Erkoç olan Eflatun Nuri, 1927 yılında İstanbul'da doğdu. Orta öğreniminden sonra Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde sanat eğitimine başlayan, ancak yarım bırakan Eflatun Nuri'nin yapıtları, ilk olarak 1942'de Akbaba'da yer aldı. Birçok dergi ve gazetede çizen Eflatun Nuri'nin karikatürleri yurt dışında da yayımlandı. 1969 yılında Yugoslavya'nın Üsküp şehrinde yapılan uluslararası yarışmada jüri özel ödülü kazanan ve Londra'da kişisel sergi açan Eflatun Nuri'nin son dönemde yazıları ve çizgileri, Leman, Öküz, Yeni Harman ve Kaçak Yayın'da yer aldı. Türk karikatürünün büyük ustalarından olan Eflatun Nuri, 3 Mayıs 2008 tarihinde İstanbul’da yaşama gözlerini yumdu.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)