Ali Fuat Süer hocamın kendi sayfasında paylaştığı ulusal ve uluslararası karikatür yarışmalarıyla ilgili aşağıdaki yazısına onun sayfasında bir katkıda bulundum. Bu katkıyı biraz daha genişleterek kendi sayfamda da paylaşıyorum.
Yazımın öncelikli amacı ulusal ve uluslararası yarışmalarda ısrarla devam eden hatalara ışık tutma gayretidir. Kurum ve kişileri yıpratma amacım yoktur. Bilinsin isterim.
Ali Fuat Süer hocamın yarışma jürisi olarak özeleştiri yapması son derece kıymetli, cesur ve vicdanidir. Karikatür sanatının gelişmesine katkı sunacak bir önerme içermektedir.
Yarışmaların amacı karikatür sanatında benzerleri değil farklı ve özgün olanı ödüllendirmek, yaratıcılığın önünü açmak için yapılır. Hiç kuşkusuz aynı objelerden farklı hikayeler kurgulamak bir ustalıktır ve alkışı hak eder. Peki tam tersi olduğunda ne yapacağız?
Bazı çizerlerin parayı elde etmek için kişisel hırsları ve bilinçli olarak jüriyi aldatma girişimi başarılı olursa, sorumluluk kime ait olacak? Bu tip çizerlerin giderek artıyor olmasının önüne nasıl geçeceğiz? Örneğin, jüriler bir sonraki yarışmada hiç bir şey olmamış gibi görev almaya devam edecek mi? Bilerek manipüle eden sözde çizeri, sonraki yarışmalarda da alkışlamaya devam edecek miyiz? Neden? Sorumluluğun çerçevesi nedir?
Yukarıdaki iki karikatür biçim ve öz açısından son derece birbirine benzer çalışmalardır. İkinci çizilen karikatür bize farklı bir perspektif ve zenginlik sunmuyor maalesef. Biz çizerler bazen bu tatsız durumları istemeden yaşarız. Ben de bu durumları birkaç kez yaşadım ve çok üzüldüğümü hatırlıyorum. Eminim ki istemeden, bilmeden yapan her vicdanlı çizer üzülür.
Askı yöntemi öncelikle çizerin ödülünü doya doya keyfini yaşamasına ve itibarını korumasına neden olur. İtibar, vicdanlı çizerlerin önceliğidir. Ve ödülden daha kıymetlidir.
Yapay zekanın yaratıcılığa soyunduğu bir dönemde, yarışmalarda en özgün işi bulmak için filtrelere ihtiyaç duyulduğu bir gerçektir. Yarışmanın adil olması ve heyecanını yitirmemesi için bunun gerekli olduğunu düşünüyorum.
Askı yöntemi yarışmaların şeffaflığını ve güvenilirliğini artırır, çizerlerin kamuoyundaki itibarını korur. Jürinin final işlerini belirlemesi ve askı süresince kendilerine gelen çalışmaları tartışması ve hatta ödül verilme nedenlerini kamuoyu ile paylaşması, jürinin gücünü eksiltmez, karikatür sanatını zenginleştirir. Jüriler, kamuoyunu ve meslektaşlarını sonuçlar üzerinden ikna etmelidir.
Hiç kuşkusuz bu yöntem tek başına yeterli bir kurtarıcı değildir. Olamaz. Uluslararası jürilerin donanımlı, yetenek avcısı ve muhafazakar değil, yeniliklere açık olması çok önemlidir.
Dijital çağ, eski(miş) şartnamelerle ilerlemez.
Genel olarak gördüğüm şudur: Karikatür yarışmaları eski gücünü ve itibarını kaybediyor maalesef. Katılımcı sayıları hızla düşerken, yeni çizerlerin ortaya çıkması ihtimali giderek azalıyor. Bunun nedenlerini ve çözümlerini tartışmalıyız. Birbirimizi kırmadan, dökmeden.
Kaynak: Hicabi Demirci.